Duygunun pabucunu dama atmadı belki ama bazı yerlerde Ali'mi daha çok sevdiğimi söyleyebilirim. Öncelikle içerisinde işlenmek istenen tüm duygular rahatlıkla yansıtılabilmiş. Mesela ben dokunmadan aşkı hissettim bu kitapta ve Ali'nin yaşadığı tüm hisler, sanki onunla yaşıyormuş gibi etkiledi beni de. Tempo olarak Duygu'nun yanında geçemez tabi. Ama Duygu'da kafama takılan tüm sorular bu kitapta yanıt buldu.
Ali'm ve Duygu kitapları ne anlattığını unutmayacağım nadir kitaplar arasında yerini aldı. Benim için 5 üzerinden de 4'ü hak etti :)
Işılca'nın kitaplarını okurken belirli bir sıraya gerek yok ama önce Duygu'yu sonra Ali'yi ve en sonra Bekir'i okursanız kurgu tastamam kafanıza oturur. Ha birde mümkünse art arda okumayın, fena beyin yakıyor. :))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz onaylandıktan sonra gözükecektir :))