19 Eylül 2014 Cuma

Labirent: Ölümcül Kaçış / Film Yorumu






   Thomas bir asansörde uyandığında hatırlayabildiği tek şey ismidir. Ailesini, evini veya oraya nasıl geldiğini anımsamamaktadır. Zihni bomboştur. Asansörün kapıları açıldığında Thomas kendini Kayran isimli, devasa taş duvarlarla çevrili geniş bir alanda ve burada yaşayan çocukların arasında bulur.

   Tıpkı Thomas gibi Kayranlılar da oraya neden ve nasıl geldiklerini bilmemektedir. Tek bildikleri çevrelerini saran labirente çıkan taş kapıların her sabah açılıp her akşam kapandığı ve her otuz günde bir aralarına yeni bir çocuk katıldığıdır. Kimse Kayran'da kalmak istemese de kurtulmak imkânsız görünmektedir. Yine de Thomas'ın içinde bir his, çıkış yolu bulabileceğini söylemektedir. Ama bunun için zihninin derinlerinde yatan sırları açığa çıkararak labirentin gizemini çözmesi gerekecektir.






Ben kitabı okumadan filme gidenler grubundayım. Kitap, okumak istediklerim arasındaydı ve filme gitmeden önce acaba izledikten sonra okuma isteğim kaçar mı diye çok düşündüm. Ama filmden çıkar çıkmaz, arkadaşımla en kısa zamanda kitapları almamız gerektiğine karar verdik :))

Film bana göre mükemmeldi. Abartıyor muyum diye düşünüyorum ama son dakikaya kadar heyecanını hiç kaybetmemesi ve dikkatimin hiç dağılmamasından yola çıkarak gönül rahatlığıyla bunu söyleyebilirim. Kitabı okumadığım için filmle karşılaştırma yapamıyorum ne yazık ki. Ama aklımda bazı soru işaretleri de kalmadı değil. Kitapta 15-20 sayfada anlatılan bir konu filmde 15-20 saniyede gösterildiği içindir belkide. Kitabı okuyup öğreniriz artık.

Oyunculara yorum yapmıyorum. Dylan O'Brien benim gözümde hep Teen Wolf daki Stiles olarak kalacak diyordum ama film bitene kadar o karakter aklımın ucuna bile gelmedi. Thomas rolünü çok benimsediğini açıkça gördüm filmde.

Filmin fragmanını ekleyip aklınızı çeleyim bari :))


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz onaylandıktan sonra gözükecektir :))

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...