5 Nisan 2014 Cumartesi

Kır Çiçeği Tepesi - Kimberley Freeman / Kitap Yorumu


Kitabı biraz önce bitirdim ve sıcağı sıcağına gelip yorum yapayım dedim. 

Öncelikle şunu söylemek lazım ki kitap bir Arkadya klasiği. Yayınevinin bu kitapla beraber 3 kitabını okumuş oldum ama hepsinde aynı hava var. Ben şahsen rahatsız değilim bu durumdan :)

Gene bir geçmişe dönüş ve kitabı bırakmanıza engel olan merak duygusu. İlk 150 sayfa sonrasında olaylar daha ilgi çekici oluyor ve hiç tahmin edemeyeceğiniz bir sonla bitiyor kitap. 

Beattie, evli olan sevgilisinden hamile kalır ve tüm hayatı değişir. 80 sene sonra Beattie'nin torunu Emma, bir sakatlık geçirip artık balerin olmaya devam edemeyeceğini öğrenir. Büyükannesi Beattie'nin ona bıraktığı sırlarla dolu eve gider ve o evde, büyükannesinin sırlı hayatını adım adım öğrenir.

Eğer sabreder ilk 150 sayfayı geçerseniz, kitap daha da akıcı hale gelecek. Ben ilk 150 sayfada da sıkılmamıştım ama devamında, sonunda ne olacak düşüncesi yüzünden kitabı bırakamadım. Benim beklentimin çok çok üstünde çıktı. 

Buradan sonrası spoiler içerir.

Kitap kurgu bakımından çok iyi ve sadece tek bir yaşama bağlanıp kalmamış. Yani Beattie, Henry'den kaçıp kır çiçeği evine gitmesine ben çok şaşırmıştım. Bir şekilde hikaye hep Henry ve Beattie arasında olacak sanıyordum. Beattie Henry'e aşıktı ve Henry akıllı bir adamdı. Tabi yuva yıkanın yuvası olmaz demişler :D 

Emma'nın büyükbabası ve büyükannesini anlattığı kısımlarda ne yalan söyleyeyim büyükbabanın önce Raphael olduğunu düşünmüştüm. Sonrada Charliedir kesin dedim. Ama sen git son 50 sayfada başka bir karakter çıkar ve tüm tahminlerimizi suya at. 

Sanırım kitapta alışmak istemediğim tek gerçek Charlie'nin ölmesiydi. Hayır ben hala inanmak istemiyorum! Yazar çok acımasız davranmış Beattie'ye. Bütün gençliği, sarpa saran hayatını düzenlemekle ve kızını korumakla geçirmişken, yazarımız bir aşkı dahi layık görmemiş karakterimize. Zaten Lucy'i de günümüzde tanıyamadık. Mektubu veriyor ve kitap bitiyor. Bence hiç adil değil. Lucy'nin ağzından da duygularını duymamız lazımdı. Eminim Beattie'ye son yazılan mektubu Lucy değil Molly yazmıştı. Yazara şiddetle sitem ediyorum. :))

Kitapta karlı çıkan kişi Emma oldu. Hem Patrickle mutlu oldu hem de normal ve keyfini sürebileceği bir hayata kavuştu. Kitapta kır çiçeği tepesinin manzarası ve kuş cıvıltılarını okudukça İstanbuldan taşınmayı düşünmedim değil :)) 

Ve spoiler biter.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz onaylandıktan sonra gözükecektir :))

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...