Onu kurtarabilecek olan tek şey aşktı...
Geldi ve o en umutsuz anda kalbini kıskıvrak yakaladı. Weslyn'in Connecticut eyaletinde hayat olağan deviniminde akıp gitmektedir. Fakat Emma Thomas'ın tek isteği çevresi tarafından görünmez olmaktır.
Onun tüm çabalarının sebebi, gördüğü zulmün eseri, vücudunda biriken yara izlerini gizleyerek hayatını her şey yolundaymış gibi göstermektir.
Fakat Emma, bir gün Evan adında bir adamın çıkagelip tek günde hayatını değiştireceğini nereden bilebilirdi?
Aşk ona, sırlarını açığa çıkarmak pahasına da olsa kabuklarından sıyrılma şansı tanıdı.
Sayfa Sayısı: 540
Orijinal Adı: Barely Breathing
Yayınevi: Parodi
Benimle Kal, beni ciddi anlamda çıldırtacaktı.
Tut Elimi kitabında Emma'yı anlayabiliyordum ama bu kitapta sinirlerimi tepeme çıkardı desem yeridir.
İlk kitapta Emma, amcası ve yengesiyle kalıyordu ve Evan karşısına çıkana kadar da tek amacı bir okuldan burs alıp üniversiteyi garantilemekti. Tabii işler umduğu gibi gitmedi ve ilk kitabın sonunda bizi ikinci kitabı almaya iten bir olay yaşandı.
Beklediğim gibi bir başlangıç olmamıştı ama böyle olmasını daha çok sevdim. Yani olayları kitabın arasında vererek heyecan yaratmış yazar. O kadar olay oldu, o kadar zaman geçti ama Emma bir türlü değişemedi. Tamam normal bir genç kız olamaz ama en azından düzelme belirtileri göstermesi gerekmez mi? Ama tersine kızımız iyice sinir bozucu oldu.
Evan karakteri bize yakışıklı olduğu sürekli üstüne basa basa söylenen bir karakter değildi. Bu yüzden Evan, yaptıkları ve söyledikleri için sevilebilen bir karakter ama bir Emma göremiyor kendisini karşılıksız seven Evan'ı. Sürekli araya sırlar, insanlar giriyor ve Emma'nın bu saf -ya da sessiz mi desem bilemedim- hali kitabı okumamı zorlaştırdı.
Bir de Rachel ve Jonathan var ki onlara hiç girmek istemiyorum. Yoksa bu yorum hiç bitmez.
Yazar kesinlikle çok iyi yansıtıyor duyguları. Bir ara kitabı parçalayasım geldi :D Ben oldum olası sevemem saf ve suskun karakterleri, bu yüzden Emma'nın her yaptığı şey beni sinirlendirdi. İşin garibi kitabı bir türlü elimden de bırakamadım. 540 sayfanın çoğu olaysız ve büyük çoğunluğu duygulardan oluşmuş olsa da, yazar sonunu merak ettirmek için yazmış da yazmış.
Neden bu kadar sinirlendim bilmiyorum ama 3. kitabı katiyen, asla ve asla almayı planlamıyorum. Cidden okurken kendimi paraladım. Zaten bu kitaptan sonra bir de umutsuzu okumuştum, ikisi birlikte içimi yeteri kadar karartmıştı.
Sonuç olarak harika ama benim içimi çok karartan, güzel bir kitaptı. Sakın iki kitabı art arda okumayın, fena halde depresyon etkisi yapabilir. 3. kitabı D&R da gördüm ama sadece göz ucuyla baktım :D
5/5
Kitaba o kadar saydırdım ama yiğidi öldür hakkını yeme demişler :))