22 Kasım 2014 Cumartesi

Ateş ve Diken - Rae Carson / Kitap Yorumu


Orijinal Adı: The girl of fire and thorns
Sayfa Sayısı: 346
Yayınevi: DEX


Dex'in bazı kitaplara karşı garezi var bence. Kitabı açınca hem küçük puntolu hem de en göz yoran fontu kullandığını gördüm ve ilk 20 sayfasından sonra bıraktım. Aslında bırakmamın bir diğer nedeni kitabın çok ağır ilerlemesiydi.




Elisa fiziksel yapı bakımından çok kilolu bir kız ve ailesi tarafından daha önce evlenmiş bir adam olan Alejandro ile evlendirilir. Ben hep bu ikili üzerinden iş yürüyecek sanıyordum ama yanılıyormuşum. İyi ki de düşündüğüm gibi olmamış. Çünkü kitabın 2. Kısımdan sonra kitap kendini gerçekten okutmayı başarıyor. Sanırım ikinci kısma kadar dayanırsanız, gerisi su gibi akıp gidiyor.

Burada ne yazsam spoiler olacak ama fantastik ve tarihi tadında, içinde şaşıracağınız ve bir an gelip gerçekten çok sinirleneceğiniz bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Ben ilk kısmı geçene kadar hep elimden bırakıyordum ve okumakta isteksizdim. Bunun etkisiyle kitaba bakış açımda olumsuz yönde gelişti. Ama bir çırpıda biten bir kitap olmadığını bilip de okursanız, eminim seversiniz.

3/5

20 Kasım 2014 Perşembe

Safkan (Melez Sözleşmeleri #2) - Jennifer L. Armentrout / Kitap Yorumu


Orijinal Adı: Pure
Sayfa Sayısı: 406
Yayınevi: DEX

Melez sözleşmelerinin ilk kitabını okuyalı uzun bir zaman geçtiği için ikinci kitaba başlamak konusunda kararsızdım. Ama ilk sayfalarda kısa bir ilk kitap tanıtımı olduğundan hatırlamakta zorluk yaşamadım.

Bu seri Vampir Akademisine çok benzediğinden fazla eleştiriliyor diye biliyorum. Ben VA yı okumamış ama filmini izlemiş biriyim ve evet, ilk kitapta çok fazla benzerlik var.

Jennifer'ın yazım şekli kesinlikle kendisini okutturuyor ve ana karakterimizi Alex, okurken keyif aldığım nadir karakterlerden biri.



İlk kitap o dünyayı tanıtmak amaçlı olduğu için anca sonlarda hareketlenme görmüştük. -Tabii Alex'in sürekli ufak çapta başını belaya sokmasını saymazsak- Ama bu kitapta olaylar hiç durulmadı ve kitap bir çırpıda bitti.

İlk defa bir kitapta iki erkek arasında kalan kadın karakterin kendisini mantıklı bir şekilde sorguladığını ve seçimindeki nedenleri kafasında ölçüp biçtiğini gördüm. Ben Alex'i vurdumduymaz bir karakter diye beklerken beni çok yanılttı ama bu özelliğini sevdiğimi söyleyebilirim.

Safkan, genel itibariyle yer yer güldüren ama bir bölümünde şaşkınlıkla karışık üzüntü duygusunu işleyen bir kitaptı. Olayların iyice kızıştığı ve üçüncü kitabın bana göre dönüm noktası olacağı mesajının altyapısı yapılan bir kitap olmakla birlikte benden tam puanı aldı :))

5/5

16 Kasım 2014 Pazar

Kitap Alışverişi #8 (+TÜYAP)


Kasım ayını vizelerden dolayı sevmiyorum arkadaş. Sınava gir, koştur eve gel. Ertesi gün ki sınava çalış. Kitap okuyama. Çok az boş zamanım oldu ve ingilizce kitapları o boş anımda akmardan aldım.

Bir de Tüyap vizelerimin olduğu haftalara denk geldi ve sınavlarım bitse de gitsem diye gün saydım. Ve cuma günü son vize sınavıma girer girmez soluğu fuarda aldım :) Metrobüsten inip yürürken kuzenim 'Bizim ülkede bu kadar okuyan var mıymış?' diye sorunca gülmeden edemedim. Ne yalan söyleyeyim ben de çok şaşırdım.

Fuarı bu kadar çok beklemiş olabilirim ama giderken aklımda hangi kitapları alacağıma dair en ufak bir fikir yoktu. İyi ki de bir liste yapıp gitmemişim diyorum. Çoğu yayınevinde %20 indirim vardı ve internette daha fazla indirim yapıyorlardı. 





Tüyaptan ise Martı ve Parodinin yaptığı cömert indirimlerden yararlanıp 6 kitap aldım. Belalı Düğün ve Safkan'ı almak hiç aklımda yoktu ama o anın büyüsüne mi kapıldım diyeyim bilemiyorum ama kendimi almış olarak buldum. 

Daha önce Nefes serisine sinir olduğumu söylemiştim, hatta son kitabı asla almam demiştim. Niye aldım peki? Birincisi seri tamamlansın diye, ikincisi sonunun güzel bittiğini duyduğum için. Kafamda bir son yazıp boş veremedim anlayacağınız.

Bu yıl ki fuarın fiyatları tahmin ettiğim gibiydi. Pegasus, Dex gibi yayınevleri gene cimrilik yapıp indirimi en az seviyede bırakmış. Epsilon kitaplarında indirim fena değildi. Ama Martı, Parodi gibi yayınevleri kesinlikle bir numaraydı. Seneye ki fuardan umutluyum. Umarım indirimleri hepimizi tatmin eder.


13 Ekim 2014 Pazartesi

Benimle Kal (Nefes Serisi #2) - Rebecca Donovan / Kitap Yorumu


Onu kurtarabilecek olan tek şey aşktı...

Geldi ve o en umutsuz anda kalbini kıskıvrak yakaladı. Weslyn'in Connecticut eyaletinde hayat olağan deviniminde akıp gitmektedir. Fakat Emma Thomas'ın tek isteği çevresi tarafından görünmez olmaktır.

Onun tüm çabalarının sebebi, gördüğü zulmün eseri, vücudunda biriken yara izlerini gizleyerek hayatını her şey yolundaymış gibi göstermektir.

Fakat Emma, bir gün Evan adında bir adamın çıkagelip tek günde hayatını değiştireceğini nereden bilebilirdi?

Aşk ona, sırlarını açığa çıkarmak pahasına da olsa kabuklarından sıyrılma şansı tanıdı.




Sayfa Sayısı: 540
Orijinal Adı: Barely Breathing
Yayınevi: Parodi

Benimle Kal, beni ciddi anlamda çıldırtacaktı. Tut Elimi kitabında Emma'yı anlayabiliyordum ama bu kitapta sinirlerimi tepeme çıkardı desem yeridir.

İlk kitapta Emma, amcası ve yengesiyle kalıyordu ve Evan karşısına çıkana kadar da tek amacı bir okuldan burs alıp üniversiteyi garantilemekti. Tabii işler umduğu gibi gitmedi ve ilk kitabın sonunda bizi ikinci kitabı almaya iten bir olay yaşandı.

Beklediğim gibi bir başlangıç olmamıştı ama böyle olmasını daha çok sevdim. Yani olayları kitabın arasında vererek heyecan yaratmış yazar. O kadar olay oldu, o kadar zaman geçti ama Emma bir türlü değişemedi. Tamam normal bir genç kız olamaz ama en azından düzelme belirtileri göstermesi gerekmez mi? Ama tersine kızımız iyice sinir bozucu oldu.

Evan karakteri bize yakışıklı olduğu sürekli üstüne basa basa söylenen bir karakter değildi. Bu yüzden Evan, yaptıkları ve söyledikleri için sevilebilen bir karakter ama bir Emma göremiyor kendisini karşılıksız seven Evan'ı. Sürekli araya sırlar, insanlar giriyor ve Emma'nın bu saf -ya da sessiz mi desem bilemedim- hali kitabı okumamı zorlaştırdı.

Bir de Rachel ve Jonathan var ki onlara hiç girmek istemiyorum. Yoksa bu yorum hiç bitmez.

Yazar kesinlikle çok iyi yansıtıyor duyguları. Bir ara kitabı parçalayasım geldi :D Ben oldum olası sevemem saf ve suskun karakterleri, bu yüzden Emma'nın her yaptığı şey beni sinirlendirdi. İşin garibi kitabı bir türlü elimden de bırakamadım. 540 sayfanın çoğu olaysız ve büyük çoğunluğu duygulardan oluşmuş olsa da, yazar sonunu merak ettirmek için yazmış da yazmış.

Neden bu kadar sinirlendim bilmiyorum ama 3. kitabı katiyen, asla ve asla almayı planlamıyorum. Cidden okurken kendimi paraladım. Zaten bu kitaptan sonra bir de umutsuzu okumuştum, ikisi birlikte içimi yeteri kadar karartmıştı.

Sonuç olarak harika ama benim içimi çok karartan, güzel bir kitaptı. Sakın iki kitabı art arda okumayın, fena halde depresyon etkisi yapabilir. 3. kitabı D&R da gördüm ama sadece göz ucuyla baktım :D

5/5

Kitaba o kadar saydırdım ama yiğidi öldür hakkını yeme demişler :))



12 Ekim 2014 Pazar

Kıyamet Sonrası - Suzan Ee / Kitap Yorumu




Penryn'in küçük kız kardeşi Paige kayboldu. İnsanlar korkuyor. Bir annenin kalbi kırık.

Penryn San Francisco sokaklarında kardeşini arıyor. Sokaklarneden bu kadar boş? Herkes nereye kayboldu?

Paige kardeşinin izini sürerken, meleklerin gizli planının merkezini buluyor ve ürkütücü gerçeklerle yüz yüze geliyor.

Raffe kanatlarının peşinde. Onlarsız meleklere katılmasıimkansız. Tekrar kanatlarını kazanmak ya da Penryn'in hayatınıkurtarmak arasında kaldığında, hangisini seçecek?

 Melekler, insanlar ve canavarların korku dolu hikayesi, MeleğinDüşüşü'nün ardından, Kıyamet Sonrası ile devam ediyor.




Sayfa Sayısı: 358
Orijinal Adı: World After
Yayınevi: Dex


İlk kitap, Meleğin Düşüşünü çok beğenmiştim ve bu kitapta ilk kitap kadar güzeldi. Ama dert yanacağım bir nokta var ki Raffe ile geçirdiğimiz azıcık zaman dilimi. Ayrıca anladım ki ben Penryn karakterini her yönüyle seviyormuşum ve sanırım kitabın çabucak bitmesinin en önemli sebebi de bu. Bana göre birçok kitap karakteri gibi sinir bozucu ya da klişe değil. 

Bu kitapta da ilk kitapta olduğu gibi olay üstüne olay vardı ve heyecan sürekli devam ediyordu. Bence bu kızın annesinde bir işler var ama fazla üstünde düşünüp tahminler yapmak istemiyorum. Ayrıca Paige den bir şeyler çıkacağını hiç beklemiyordum, biraz ters köşe oldu. 

Dex yayınevinin kitaplarını genel  olarak seviyorum ama kitap kalitesi kocaman bir sıfır. Sadece iki kez çantamda taşıdım ve o kadar dikkat etmeme rağmen ucu ikiye ayrıldı ve bir iki kez katlandı.  Bu kitabın arkasında 24 TL gibi komik bir rakam yazıyor ayrıca. Birçok kaliteli yayınevi o paraya ciltli kitap çıkarıyorken Dex, 400 sayfa bile olmayan ve kapak kalitesi berbat olan bir kitaba o fiyatı vermesi komik geldi. Ciddi ciddi korsanı çıksa almayı bile düşünüyorum. Arada hiçbir kalite farkının olmayacağı kesin. En azından kazıklanmamış olurum. 

Sonuç olarak Suzan Ee favori yazarlarım arasında ve ben 3. kitabı nasıl bekleyeceğimmmm :))

5/5

Orijinal Kapaklar:

2 Ekim 2014 Perşembe

Eylül 2014: Hangi Kitapları Okudum?



Eylül için 5 kitap seçmiştim ben aslında ama sonradan aldığım ve okumak için sabırsızlandığım bir iki kitap planlarımı bozdu. Bu ay okuduğum kitapları genel olarak çok sevdim ben, hatta yorgun olsam bile bir iki sayfa okumak adına uykumdan vazgeçtiğim bile oldu.

Sessizlik - Becca Fitzpatrick: Hush hush serisinin 3. kitabı, eylülde okuduğum ilk kitap oldu. Yazarın yazımını ben çok sade ve okunur bulduğum için seviyorum ama konu olarak bu kitap beni hayal kırıklığına uğrattı. Son kitabı bu ay okuyup istemeyerek de olsa bir seriye daha veda edeceğim.

Küller - Ilsa J.Bick: Bu ay elimde en çok sürünen kitap bu oldu ne yazık ki. Çok güzel bir kitap, konusu ve anlatımı tatmin edici ama bana çok yavaş ilerliyormuş gibi geldi. Ya da siz bana bakmayın, alın okuyun :D

Umutsuz - Colleen Hoover: Bu kitabı okuyup da beğenmeyen yoktur sanırım. Ben bir iki günde bitirdim ve etkisinden çıkmam o kadar kolay olmadı. Bu ay okuduğum en iyi kitap diyebilirim.

Karanlık Ateş - Karen Marie Moning: Bu ayın en eğlendiğim kitabı buydu. Hala devamını almamak için kendimi zor tutuyorum. :))

Karanlığın Kızı - Kelly Keaton: Bende 2. kitabı da var ama sanırım okumak için biraz erteleyeceğim. Bana çok yavan geldi desem yeridir. Alırken beğenirim diye düşünmüştüm ama 250 sayfayı okuyup bitirdiğimde üstümden bir yük kalkmış gibi hissettim :(

Benimle Kal - Rebecca Donovan: İlk kitabı Tut Elimi ile aynı kalitede ama daha iç karartıcı bir kitaptı. Sanırım 3. kitap çeviri aşamasında diye duydum ama çıkarsa almayı planlamıyorum. Yazar o kadar iyi duyguları yansıtıyor ki bir ara ben depresyona girecektim. İç karartıcı kitaplar okumak istemediğimden bu seriye ne yazık ki bizimle deyılsın diyorum :( 



28 Eylül 2014 Pazar

Karanlık Ateş - Karen Marie Moning / Kitap Yorumu

Karanlıktan korkar mısınız? Hiçbir şey göründüğü gibi değildir ve yeri geldiğinde insanlar gördüklerine de inanmamalıdır... 

Güzel, akıllı ve normal biri olmak, görünürdekinin gerçeğini ortaya çıkarmaya yeter mi bilinmez ama MacKayla bu özelliklere sahip bir kadın olarak gerçekler için çaba sarf edecektir. Tek amacı, diğer tüm normal insanlar gibi mutlu ve sade bir hayatı varken kardeşinin öldürülmesi ile mantıklı bir açıklama getiremediği tuhaflıklara son vermekti. Anne ve babasına olan sadakatini çiğneyerek kardeşinin katilinin peşine düşen Mac, İrlanda'ya gider. Çıktığı yolculuk, onu hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı, iyi ile kötünün aynı derecede tehlike yarattığı karanlık bir dünyaya sürükler. Kısa süre içerisinde ise daha da büyük bir meydan okumayla karşı karşıya kalır: Sahip olduğundan haberdar bile olmadığı gücünü insanlık âleminin ötesindeki, tehlikeli Fae âlemini görebilme yeteneği kullanmayı öğrenir ve istenilenden çok daha uzun bir süre hayatta kalmayı başarır. Her hareketi, geçmişi olmayan ve Mac'in hayal ettiği gelecekle alay eden bir erkek olan karanlık ve gizemli Jericho tarafından gölgelenir.


Sayfa Sayısı: 342
Orijinal Adı: Darkfever
Yayınevi: Epsilon



Kitabımız ana karakterimiz Mac'in ağzından anlatılıyor ve kitapta ne ararsanız var. Mac'in başlarda hiçbir şeye inanmaması kitabı bana göre daha okunur kılmış. Birde olanları sürekli sorgulaması, boyun eğmemesi -Barrons'a karşı bile asdfgafdg- bence daha gerçekçi olmuş. 

Mac, ablası Alina'nın öldürülmesi üzere Dublin'e gider ve onun katilini bulmak üzere iş başına geçer. Tabii bunu polisle halledebileceğini düşünmesi ama sonrasında öğrendiği gerçekler yüzünden Dublinde daha fazla durmak zorunda kalacak.  

Mac kesinkle eğlenceli biri ve kitabı okurken durduk yere kahkaha atabilirsiniz. Barrons'un o soğuk nevale hali bile kızımızı korkutup uzaklaştırmaya yaramıyor. Hele sonundaki oje sahnesi kesinlikle favorim. :))

Hala Mac'in cevabını bulamadığı sorular var, tabii bizimde öğrenemediğimiz birçok şey. Diğer kitapları almamak için büyük bir irade testinden geçsem de her an bir diğer kitabı almış olarak çıkabilirim karşınıza. 


5/5



Serinin diğer kitapları









26 Eylül 2014 Cuma

Umutsuz - Colleen Hoover / Kitap Yorumu


    Lise son sınıf öğrencisi olan Sky çapkınlığı kendi şanıyla yarışan Dean Holder'la tanışır. İlk karşılaştıkları andan itibaren Holder onu hem korkutur hem de cezbeder. Ona dair bir şeyler, Sky'ın derinlere gömmek için çok uğraştığı sıkıntılı geçmişine ait anılarını ateşler. Sky ondan uzak durmaya kararlı olsa da Holder'ın kararlı tutumu ve esrarengiz gülümsemesi savunmasını yerle bir edip aralarındaki

bağın güçlenmesini sağlar. Ama gizemli Holder'ın sakladığı sırlar vardır, bu sırlar ortaya çıkar çıkmaz Sky sonsuza kadar değişir ve güven duygusu gerçekler karşısında yenilgiye uğrar.

   Sky ve Holder ancak çıplak gerçeklerle cesurca yüzleşerek yaralarını iyileştirebilecek ve sınır tanımadan yaşayıp birbirlerini sevebileceklerdir.

   Umutsuz nefesinizi kesecek, merakınızı uyandıracak size ilk aşkınızı hatırlatacak bir roman.



Sayfa Sayısı: 429
Orijinal Adı: Hopeless
Yayınevi: Epsilon




Kapak arkası yazısındaki gibi klasik bir aşk kitabı değil. Başlarında öyle olduğunu düşünmüştüm ama kitap ilerleyip özellikle sonlara doğru her şey netliğe kavuşunca ağzım kocaman bir O şeklinde açıldı.  Kitapta bir çok şeyin açıklaması var ve hopeless kelimesinin anlamının öyle bir şey olduğunu öğrendiğimde şaşırdım açıkçası. Kitabın geneline baktığımızda karşılaştığım olayları hesaba katarsam bu isim mevzusu pek şaşırılacak bir olay olmuyor aslında :P

İşin garibi de kitabın ilk yarısının gayet eğlenceli geçip diğer yarısında dram yüklü olması. Sanki iki farklı kitap okuyormuşum gibiydi.  Ayrıca Epsilonu buradan orijinal kapak basma ve büyük punto kullanma faaliyetlerinden ötürü tebrik ediyorum :P Kitabı okurken gözüm daha az yorulmuş oldu sayelerinde.

Umutsuz kesinlikle bir çırpıda bitecek bir kitap ve sakın arka kapağında yazılanlara aldırmayın. Yazılanlar kitabın yalnızca yarısı olabilir. Yazar o kadar etkileyici cümleler kuruyor ki sanki Sky'ın tüm o yaşadığı duyguları sizde yaşıyorsunuz ve bir an kitap karakteri olduğu tümüyle aklınızdan çıkıyor.

Özellikle Sky'ın bu kadar güçlü olması karakterlerde olmasını istediğim özelliklerden biriydi. Kitabın etkisinden çıkabilmek biraz uzun sürüyor, küçük bir uyarı olsun bu da :))






Umutsuz kitabındaki bir çok olay Yeni Bir Umut kitabında Holder'ın ağzından anlatılıyormuş. Eğer bu kitabın etkisinden kurtulabilirsem diğer kitabı almak istiyorum :))


5/5

***

Birkaç ufak alıntı..


"-Kafeterya. Ne olursa olsun uzak dur, ama hava kötüyse, içeri girdiğinde ne yaptığını biliyormuşsun gibi davran. Korkunun kokusunu alabilirler." (S.23)


"'Ya Vejetaryensem?' diye sordum salatadaki tavuk göğsüne bakarak.
'Etrafındakiler yersin.' diye karşılık verdi. Çatalımı kapıp tavuk göğsümden aldığım parçayı ağzıma götürdüm. 'Şanslısın, çünkü değilim.'" (S.28)


"'Peki ben hak etmiyor muydum?' Bu kez gözlerini bana dikti. 'Hayır,' dedi kesin bir tavırla ve tekrar yola döndü. 'Sen kelimeleri hak etmiyorsun, Sky. Sen harekete geçmeyi hak ediyorsun.'" (S.202)







20 Eylül 2014 Cumartesi

Küller - Ilsa J.Bick / Kitap Yorumu




Bir elektromanyetik darbe dalgası çakar gökyüzünde; tüm elektronik aygıtlar parçalanır, bilgisayarla çalışan tüm aletler yok olur ve milyarlarca insan o an, oracıkta ölür.


Hayatta kalan bir avuç insandan biri olan Alex, ölmüş anne babasına ve geçmişte kalan yaşamına veda eder. Çıktığı zorlu yolculukta, Afganistan'dan yeni dönmüş genç bir asker olan Tom ve büyükbabasını elektromanyetik darbede kaybetmiş olan sekiz yaşındaki Ellie ile karşılaşır.

 Bu küçük grup ve hayatta kalan diğerleri için şimdi tüm mesele, yiyecek ve barınak bulmak, kime güveneceklerini iyi bilmek, darbe sayesinde kazandıkları güçleri iyi kullanmak ve bir de kimin insan, kimin artık "değişmiş" ve bir zombiye dönüşmüş olduğunun ayırdına varmaktır. Her an bizim dünyamızın da başına gelebilecek bir felaketten sonrasını anlatan Küller, okurların elinden düşmeyecek, zaman zaman da kanını donduracak bir serinin ilk kitabıdır.

Sayfa Sayısı: 361
Orijinal Adı: Ashes
Yayınevi: Dex






Bu kitabı almadan önce hakkında çok iyi yorumlar okumuştum ama ilk bölümü bitirir bitirmez biraz abartıldığını anladım. Çok güzel bir kurgusu var, yazarın anlatımı, betimlemeleri çok güzel ama sanki olaylar çooook yavaş ilerliyor gibi. Evet, olan her olayı benimseyerek okuyorsunuz ama beni birazcık sıktı bu durum. Birde boş zamanımın çok fazla olduğu zamana denk geldiği halde bitirmeye kendimi zorladığım için okudum diyebilirim.

Bu kadar olumsuz şey yazdım ama kitap gerçekten güzeldi.Kitabın ilk yarısından sonra bir nebze konu gelişmeye başladı ve artık dış dünyadan haberdar olmaya başladı karakterler. Onun haricinde okurken ağzımı açık bırakacak derecede şaşırtıcı olaylar da olmadı değil. Alex'in bundan sonra ne yapacağını öğrenmeyi çok istiyorum. Diğer kitabı da en kısa zamanda -çok fazla beklenti içine düşmeden- almayı planlıyorum.


4/5



19 Eylül 2014 Cuma

Labirent: Ölümcül Kaçış / Film Yorumu






   Thomas bir asansörde uyandığında hatırlayabildiği tek şey ismidir. Ailesini, evini veya oraya nasıl geldiğini anımsamamaktadır. Zihni bomboştur. Asansörün kapıları açıldığında Thomas kendini Kayran isimli, devasa taş duvarlarla çevrili geniş bir alanda ve burada yaşayan çocukların arasında bulur.

   Tıpkı Thomas gibi Kayranlılar da oraya neden ve nasıl geldiklerini bilmemektedir. Tek bildikleri çevrelerini saran labirente çıkan taş kapıların her sabah açılıp her akşam kapandığı ve her otuz günde bir aralarına yeni bir çocuk katıldığıdır. Kimse Kayran'da kalmak istemese de kurtulmak imkânsız görünmektedir. Yine de Thomas'ın içinde bir his, çıkış yolu bulabileceğini söylemektedir. Ama bunun için zihninin derinlerinde yatan sırları açığa çıkararak labirentin gizemini çözmesi gerekecektir.






Ben kitabı okumadan filme gidenler grubundayım. Kitap, okumak istediklerim arasındaydı ve filme gitmeden önce acaba izledikten sonra okuma isteğim kaçar mı diye çok düşündüm. Ama filmden çıkar çıkmaz, arkadaşımla en kısa zamanda kitapları almamız gerektiğine karar verdik :))

Film bana göre mükemmeldi. Abartıyor muyum diye düşünüyorum ama son dakikaya kadar heyecanını hiç kaybetmemesi ve dikkatimin hiç dağılmamasından yola çıkarak gönül rahatlığıyla bunu söyleyebilirim. Kitabı okumadığım için filmle karşılaştırma yapamıyorum ne yazık ki. Ama aklımda bazı soru işaretleri de kalmadı değil. Kitapta 15-20 sayfada anlatılan bir konu filmde 15-20 saniyede gösterildiği içindir belkide. Kitabı okuyup öğreniriz artık.

Oyunculara yorum yapmıyorum. Dylan O'Brien benim gözümde hep Teen Wolf daki Stiles olarak kalacak diyordum ama film bitene kadar o karakter aklımın ucuna bile gelmedi. Thomas rolünü çok benimsediğini açıkça gördüm filmde.

Filmin fragmanını ekleyip aklınızı çeleyim bari :))


18 Eylül 2014 Perşembe

Sessizlik (Hush hush #3) - Becca Fitzpatrick / Kitap Yorumu



Sayfa Sayısı: 416
Orijinal Adı: Silence
Yayınevi: Pegasus






Geride sadece sessizlik kaldığında gerçek duyulabilir mi?


Patch ve Nora arasındaki çığlık, yerini sessizliğe bırakmıştır. Patch'in karanlık geçmişindeki sırların üstesinden gelmiş… birbirinden tamamen farklı iki dünya arasında bir köprü kurmuş… ihanet, sadakat ve güven duyguları zorlu sınavlardan geçmiştir. Ve bütün bunlar, cennet ve dünya arasındaki sınırları aşan bir aşk uğruna göze alınmıştır. Birbirlerine duydukları sarsılmaz güven haricinde hiçbir şeye sahip olmayan Patch ve Nora, uğruna çaba harcadıkları her şeyi ve aşklarını paramparça edebilecek bir güce karşı umutsuz bir savaşa başlarlar...





"Becca Fitzpatrick'in kaleme aldığı aşk büyüleyici." The Book Cellar

"Becca Fitzpatrick harika karakterler yaratmada eşsiz bir yeteneğe sahip. Nora ve Patch'in arasındaki çekim, insanın kalbini yerinden oynatıyor!" Strph Su Reads

"Unutulmaz karakterler, harika diyaloglar, etkileyici bir espri anlayışı ve karanlık olduğu kadar merak uyandıran bir olay örgüsü. hush, hush serisi, okuyucuyu kendinden geçiriyor." Reviewer X




Bana göre hush hush serisi genel olarak bakıldığında bir çırpıda okunabilecek bir seri. Yazar, yorucu cümleler sarf etmiyor ve anlatım dili çok akıcı.

Kitaba gelecek olursak;

Nora uzun zamandır kayıp ve bulunduğunda son 5 ayını hatırlamıyordur. Zaten kitabın yarısından fazlasında eskileri hatırlamaya çalışmakla geçiriyor.

Bence yazar bir kitap fazla yazayım mantığıyla yazmış. Fısıltı ve Çığlık kitaplarında işlenen temel bir konu vardı ama bunda diğer kitaplarda farklı olarak öğrendiğimiz pek bir şey yoktu.İlk iki kitabı tekrar baştan özet olarak okumuş gibiydim. Okuduğuma pişman değilim ama okumasam da pek bir şey fark etmezmiş diye düşünüyorum. Seriden bağımsız bir kitap olmuş sanki.

Final kitabı da elimde olduğu için en kısa zamanda onu da okuyup seriyi bitirmek istiyorum. Bu kitap hakkında olumsuz yorum yapıyor olsam da genel olarak seviyorum bu seriyi. Hatta bende çok uzun zaman takıntı haline gelmişti kitapları almak. Zaten kitapları hep karışık sırayla alıp, hepsini art arda okumaya çalışıyorum :))


3/5



8 Eylül 2014 Pazartesi

Mini bir kitap alışverişi #8




Kitap almak gibi bir niyetim yoktu ama sahafta bu kadar uygun fiyata bulunca kaçırmayayım dedim. 

Tatlı Bela kitabını arkadaşım benden alıp okumuştu ve bayılmıştı. Bende uyguna bulunca hediye olarak alayım dedim. Sanırım havalara uçacak :)) 

Meleğin Düşüşünü çok severek okumuştum ama bir türlü Kıyamet Sonrasını almak kısmet olmamıştı. Önümüzdeki ay okunacaklar listesinde ilk sırada olacak :))

Obsidiyen serisini seviyorum ama kitaplar çabuk bittiği için biraz geciktiriyordum. Sanırım devam etmenin vakti geldi :P


30 Ağustos 2014 Cumartesi

Eylülde okumayı planladığım kitaplar



Son 2 aydır ramazan, staj, tatil derken evde bir türlü bulunamadım ve sonuç koskoca 2 ayda okunan 6 kitap. Bir liste yapmadığım takdirde bu tembellik sürüp gidecek deyip eylülde okumak için kendime 5 kitap seçtim. Hali hazırda bir kitap daha okuyorum ama umarım onuda bitirebilirim. 

Kitapların hepsini en çok merak ettiklerimden seçtim ki okuma şevkim yerine gelsin :))

1. Sessizlik (Hush hush #3) - Becca Fitzpatrick
2. Kaçak(Dönüşüm #2) - Rachel Vincent
3. Benimle Kal (Nefes Serisi #2) - Rebecca Donovan
4. Küller - Ilsa J.Bick
5. Güzel Şeytan - Kelly Keaton


19 Ağustos 2014 Salı

Yeni Kitaplık





Sonunda şeytanın bacağını kırıp bir kitaplık aldım kendime ^^ 6 rafı var ama benim kitaplarım 3 rafa sığınca diğerlerine ders kitaplarını ve ıvır zıvırları koydum. Kitaplarımı toplu halde görmek daha iyi oldu benim için :)) Bir gün 6 rafı da sığdırabilecek kadar kitabım olacak, inanıyorum :P 








8 Ağustos 2014 Cuma

Tut Elimi (Nefes Serisi #1) - Rebecca Donovan / Kitap Yorumu



Orijinal Adı: Reason to breathe
Sayfa Sayısı: 489
Yayınevi: Parodi Yayınları
Çevirmen: Handan Sağlanmak 


 

   Onu kurtarabilecek olan tek şey aşktı... geldi ve o en umutsuz anda kalbini kıskıvrak yakaladı. Weslyn'in Connecticut eyaletinde hayat olağan deviniminde akıp gitmektedir. Fakat Emma Thomas'ın tek isteği çevresi tarafından görünmez olmaktır. 

   Onun tüm çabalarının sebebi, gördüğü zulmün eseri, vücudunda biriken yara izlerini gizleyerek hayatını her şey yolundaymış gibi göstermektir. Fakat Emma, bir gün Evan adında bir adamın çıkagelip tek günde hayatını değiştireceğini nereden bilebilirdi? 

   Aşk ona, sırlarını açığa çıkarmak pahasına da olsa kabuklarından sıyrılma şansı tanıdı. Bir genç kızın hayatını değiştiren aşk hikâyesi, sessiz çığlıkları ve umuda pamuk ipliği ile tutunuşu: Tut Elimi




'Umut pamuk ipliğine bağlıysa aşk bir mucizedir...' (Tammara Webber )

'Ben böylesi etkileyici bir aşka daha önce şahit olmadım.' (Guardian)

'Her yürek burkan sahnede kanınız donacak, her öpücükte kalbiniz sımsıcak olacak.' (Cynthia Shepp)




Elimi Tut, parodi yayınlarından okuduğum ilk kitap olmakla birlikte sayfa sayısı ve kalitesine rağmen fiyatıyla beni çok şaşırtan bir kitap oldu. Neredeyse 500 sayfa ve iç kapaklı bir kitabın arka kapak fiyatı sadece 19 TL olması pek gördüğüm bir olay değildi. Belkide yayın evinin yeni olmasından kaynaklanıyordur bu.

Nefes serisi 3 kitaptan oluşuyor (sanırım) ve Elimi Tut kitabının yanında Benimle Kal kitabını da almıştım. Alırken tereddüt etmiştim ya ilk kitabını beğenmezsem diye ama öyle olmadı.

Kitabı ana karakterimiz Emma (Emily) ağzından okuyoruz. Kitap neredeyse 500 sayfa ama gel gör ki içinde anlatılan olaylar çok da fazla olmamasına rağmen her şeyi sindirerek okuyorsunuz. Mesela karakterin başına öyle bir şey geliyor ki verdiği tepkiye kızıyorsunuz ama size sonra neden böyle tepki verdiğini açıklıyor ve bir süre sonra yapılanlar ve verilen tepkiler size saçma gelmiyor.

Emma 12 yaşından beri amcası, yengesi ve çok sevdiği iki yeğeni ile birlikte yaşamakta. Şu anda 16-17 yaşlarında ve kitabın ilk sayfalarından itibaren yaşadığı zorlukları anlatıyor. Yengesinin işkencelerinden ve amcasının suskunluğundan kaçmak için iki sene daha çok çalışıp iyi bir üniversiteye burslu olarak kapak atması gerek. Tabii her şey planladığı gibi gitmiyor. Her spor aktivitesi ve kulüp çalışmalarına katılan, ders notları her zaman en yüksek olan Emma, tek arkadaşı olan Sara haricinde kendisiyle konuşmak için her yolu deneyen yakışıklı karakterimiz Evan'a karşı bir şeyler hissetmeye başlıyor.

Öncelikle kitap cıvık bir aşk romanı değil. Arada tabii ki ergen olayları görmek pekala mümkün ama daha çok kızımızın ruh halini okuyoruz ve bu başlarda biraz sıkıcı olsa da sonralarında sizi farklı bir dünyaya götürüyor. 

Ben Evan karakterine yakışıklı dedim ama yazar çok az sahnede bunu belirten cümleler kullanıyor ve bu karakterlerin gerçeğe uygun olmasını daha fazla destekliyor. 

Sonuç olarak son 15-20 sayfasına kadar her şey tek düze giderken sonlarında sizi ikinci kitabı almaya teşvik edecek bir olay yaşanıyor. Benim elimde ikinci kitap olduğu için rahatça yazıyorum ama böyle bir şeyi kimse düşmanına yapmaz ey yazar!! 


4/5

Yurt dışı kapakları:








Kitap Alışverişi #7



Fotoğraftaki tüm kitaplar D&R indiriminden. Tut Elimi, Benimle Kal ve Yandaş henüz iki gün önce kitaplığa katılan yeni üyeler. Diğerleri ise 5 TL lik indirimden. 
1. Tut Elimi (Nefes Serisi #1) - Rebecca Donovan
2. Benimle Kal (Nefes Serisi #2) - Rebecca Donovan
3. Yandaş - Veronica Roth
4. Karanlığın Kızı - Kelly Keaton
5. Güzel Şeytan - Kelly Keaton
6. Küller - Ilsa J.Bick
7. Ateş ve Diken - Rae Carson
8. Yüz Bin Krallık - N.K. Jemisin
9. Boş Koltuk - J.K. Rowling




7 Ağustos 2014 Perşembe

Mim #KendinleYüzleş




Kristal Kitap beni mimlemiş ama ben farklı bir şehirde olduğum için çok sonra gördüm. Öncelikle ona teşekkür edip sonra da bu kadar zor soruları hazırlayan kişiyi tebrik ediyorum :))


1.Geçmişin olmasaydı bugün ortaya koymakta olduğun şey ne olurdu?

Şu anki eğitim durumumda olmazdım sanırım. Geçmişimde geleceğimi etkileyen büyük bir olay yok ama geçmişteki ufak tefek şeyler birikmesi gelecekle ilgili planlarıma yön verdiğini düşünüyorum. 


2.Annen, baban senin için ne ifade ediyor? 

Koşulsuz sevgi ve şanslı olduğum konulardan biri. Etrafımda ailesinden birilerini kaybetmiş insanlar olduğunu gördükçe ne kadar şanslı olduğumu bir kez daha anlıyorum. 


3.İmkansız olduğunu düşündüğün her şeyin kapılarını açmak için ne kadar gönüllü olurdun? 

Sonuna kadar gider hala yapamıyorsam 'hayırlısı be gülüm' der çekilirdim. 


4.Şu an sen kimsin ve ne kadar büyük parlak ve faydalı bir macera ortaya koyacaksın? 

Şu an 2 mühendislik bölümünü birden okuyan ama dil okuyup yurt dışı gezme hayalleri kuran- kısaca her öğrenci gibi bir işi olmayan biriyim. Okulumun bitmesine 2 (diğerinin 3) sene var ve henüz vatana ve millete hayırlı bir evlat olabilmem için kat etmem gereken çok yol olduğuna inanıyorum :P


5.Kalbin daha önce kırılmamış olsaydı ne kadar neşeli, inanılmaz, olağanüstü, değerli ve tümüyle doyurucu bir ilişki içinde olurdun?

Konu arkadaşsa büyük sınavlar verdiğimi söyleyebilirim. Üniversitede her adımımı dikkatli attım ve bunun çok fazla ekmeğini yedim. Daha az kendimi açtım insanlara. Yani arkadaş konusunda kalbim kırılmasaydı şu anki arkadaşlarımla bir arada olamazdım.

Kalbimi kıran bir ilişkim ise olmadı. Her tanışmadan sonra olmayacağını anladığımda körü körüne devam ettirmiyorum. Umuyorum hep sonunu görebildiğim ilişkiler yaşarım. 


Beni bu kadar zorlayan bu mimden sonra bende Nora'nın Kitaplığı ve Mavi Kalemi mimliyorum. Hepinize kolay gelsin :))



22 Haziran 2014 Pazar

Kitap Alışverişi #6

An itibariyle cüzdanımın boşaldığı ve benim beş parasız kaldığım zamanlardan birini yaşamaktayım. Uzun bir süre kitap almayıp kitaplıkta okunmayı bekleyen 8-10 kitabı bitirdiğim için kendimi tebrik ederken bir hafta içinde 14 kitap almam pek yararıma bir davranış olmadı :(

Temmuzun 15'inde başka bir şehirde staja başlıyorum ve paraya en fazla ihtiyacım olduğu zaman ben gidip kitap alıyorum. Bir alkış alayım kendime. 



Birkaç gün önce her zaman gittiğim kitapçının 2. el rafında bunları görünce bu yazarlarda okumayı istediğim yazarlar listesinde olduğundan hemen el koydum. Bu kitaplar tatilde yanımda götüreceklerim arasında olacaklar.

Judith McNaught -Kalbim Sende Kaldı
Julia Quinn - Öpüşünde Saklı
Erin Quinn - Hayalimdeki Arzular ve İhtiraslar
Judith McNaught - Aldığım Her Nefeste




Gelelim bugüne. Çok sevgili kuzenimin üniversite sınavı telaşı bittiği için biraz Kadıköyde dolanalım derken kendimizi bir anda (!) akmarda bulduk ve ben oradaki kitapçımda bu seriyi görünce fiyatını sorma hatasına düştüm. Çok uyguna ve indirimli olarak vereceğini söyleyince sonuç bu.

Rachel Vincent - Kaçak / Gurur / Tuzak / Dönüşüm / Lider
Rae Lawrence - Jacqueline Susann's Shadow of the Dolls

Eğer başka bir alışveriş yazısı yazarsam vurun beni!!!!



21 Haziran 2014 Cumartesi

Çığlık (Hush hush #2) - Becca Fitzpatrick / Kitap Yorumu



Orijinal İsmi: Crescendo
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 407



Fısıltı kitabına 2 sene önce e-book olarak başlayıp daha sonra beğenince gider alırım diye bıraktığım ve tabii ki araya giren bazı sorunlar yüzünden tamamen aklımdan çıkan bir kitap kendisi. Geçenlerde tüm serinin kitaplarını alıp -artık bende bu seriyi tamamlamak nedense inada bindi- bitirdim. Ayrıca bu seri hakkında iyi yorum yapan da var kötü yorum da. Bana göre hiçbir kitaba büyük beklentilerle başlamamak gerekiyor ki bittiğinde beklentimizin altında çıkmasın.
     
İlk kitabı ara vererek okuduğum için yorum yapmamıştım ama bu kitabı bitirince sıcağı sıcağına gelip yorum yazayım dedim :)) 

Fısıltı kitabında Nora, Patch hakkındaki ve onun dünyasıyla ilgili birçok şey öğrendi. Ben ilk kitabı bitirdiğimde ikinci kitap için heyecanlı değildim, çünkü ilk kitapta sanki tüm kurgu bitmiş gibiydi. Yani herkes yaşıyor ve görünürde mutlu bitmişti. Ama asıl olay diğer kitaplara saklıymış.

Çığlık kitabının kapağında yazan bazı şeyler fena spoiler içeriyor bana göre. Sonuçta ilk kitapta kurguyu ve karakterleri bildiğimiz için ve yazar zaten yeni bir olay eklediğinde açıkladığı için kapak yazısı heyecanı biraz kaçırıyor. 

İlk kitaptaki akıcılık bu kitapta da devam etmiş. Ben hiç sıkılmadan -ki bazı yerlerde kahkaha attığımı hatırlıyorum- okuyup bitirdim. Fısıltıyla eş değer bir kitaptı, yani yeni olaylar, karakterler eklenmesine rağmen heyecan seviyesi fısıltıyla aynıydı. Ama hakkını yememek lazım, sonunu çok merak dolu bir şekilde bırakmış. Eğer elimde devamı olmasa aklım kalırdı sanırım.



Esas karakterlerimiz Nora ve Patch'e gelecek olursak, Nora bu kitapta birçok seride beni deli eden kadın karakter imajında olmayıp benden tam not aldı. Patch ise sakladıkları ve söyleyemedikleri yüzünden bu kitapta bayağı bir sinir bozucuydu. Tabii sonlara doğru nedenlerini anlayınca kızamıyorsunuz :P

Sonuç olarak, gündemdeki birçok fantastik kurguya sahip kitaplardan biriydi ve ben okuduğu için pişman olmayan kesime girdiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Kesinlikle okunmalı değil ama kendinizi Patch'ten mahrum bırakmamalısınız cinsten bir seri :))


ALINTILAR

"Scott Parnell'a geri sar. Biz beş yaşındayken burada oturuyordu."
Vee uzun süreli belleğini yoklar gibi baktı.
Yardımcı olmak için "İkide bir altını ıslatırdı," dedim.
Vee'nin gözleri parladı: "Sidikli Scotty mi?"
(s.44)


...Scott'ı gördüm. Alnını cama yaslamıştı ve gülümsüyordu. Bana. irkilerek yerimden zıpladım. Parmağını kıvırarak dışarı gelmemi işaret etti.
Vee'ye "Hemen dönerim," dedim.
Bakışlarımı takip etti. "Şu Seksi Scotty değil mi?"
"Ondan böyle bahsetmekten vazgeç. Sidikli Scotty'e ne oldu?"
(s. 132)

Bir saniye sonra Marcie yanımda adamı taburesinden edip yerine tünedi. Patch'in şapkasını çıkardı, saçlarını savurdu ve şapkayı yüzüne bastırıp kokusunu içine çekti "İnanılmaz kokmuyor mu?"
"Hey, Nora" dedi Vee. "Patch'in daha geçen hafta biti yok muydu?"
s.(159-160)

..."Stang'i otuz dolara bana satmaya ne dersin? Hatta nakit ödeyebilirim."
Kolunu omzuma atarken gülümsüyordu. "Sarhoşum ama o kadar sarhoş değilim, Grey."
(s.245)

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...